Dr. Perricone, kendi diyetini ‘The Wrinkle-Free Diet’, yani ‘kırışıklık azaltan diyet’ olarak tanımlıyor. Oldukça iddialı bir isim, öyle değil mi? Dr. Perricone, enfeksiyon nedenli yaşlanmanın genç görünümlü bir cildin en büyük düşmanı olduğunu savunuyor. Perricone’ye göre cildin yaşlanmasını hızlandıran bu enfeksiyonlar; romatizma, artrit ve güneş yanığı gibi klasik enfeksiyonlarla karıştırılmamalı. Söz konusu olan enfeksiyonlar vücutta sessizce gelişir ve gözle görülmeyip ancak mikroskop altında fark edilebilir.
Dr. Perricone ortaya attığı teziyle yalnız değil. Bilim insanları, 2005’te İsviçre’de yapılan 3. Uluslararası Konstanz Gölü Kongresi’nde bu konuyu tartıştı. Kongrede, tüm yaşlanma süreçlerine enfeksiyonların yol açtığı konusunda uzlaşma sağlandı. Zone diyetinin yaratıcısı Dr. Barry Sears’de sessiz enfeksiyonları bütün yaşlılık hastalıklarından ve erken ölümlerden sorumlu tutuyor.
Dr. Perricone’nin önerdiği beslenme düzeni sadece bildiğimiz ve pahalı olmayan gıdalar üzerine kurulu. Dr. Perricone, bir yüz liftingi için gerekli her şeyin buzdolabımızda bulunduğunu belirtiyor.
Dr. Perricone diyeti hangi temeller üzerine kurulu?
Dr. Perricone’ye göre glisemik endeksi yüksek karbonhidratlar cildin düşmanı. Bu besinler, ensülin düzeyini hızla yükseltip yağ metabolizmasını engeller. Ayrıca kortizol düzeyini de hızla yukarı çekerler. Ensülin ve kortizol hormonları, sessizce gelişen enfeksiyonları tetikler. Enfeksiyonlarla ortaya çıkan serbest radikaller, hücrelere saldırıp kolajen liflerinin sertleşmesine yol açar. Böylece enfeksiyon nedenli yaşlanma başlar. Dr. Perricone’ye göre kırışıklıklar bu şekilde oluşur.
Beyaz unlu ürünler, şeker, makarna, patates ve muz özellikle zararlıdır. Ancak enfeksiyon nedenli yaşlanmanın oluşması kesindir diye bir kural yok!
Glisemik endeksi düşük karbonhidratlar tüketirseniz, enfeksiyon riskini azaltmış olursunuz. Bunun dışında bağışıklık sisteminizi güçlendirerek kendinizi serbest radikallerden koruyabilirsiniz.
Dr. Perricone, yeterli miktarda protein tüketmeniz için yağlı balık ve beyaz eti tercih etmenizi öneriyor. Perricone, ayrıca esansiyel yağ asitlerinin, özellikle de omega-3 yağ asitlerinin önemini vurguluyor. Vücut, bu yağ asitlerini tek başına üretemez. Ancak bu maddeler enfeksiyonları engelleyip yaşlanmayı durdurduğu için vücut için çok önemlidirler. Somon, uskumru ve ringa balığı; omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Dr. Perricone’ye göre; badem, elma, orman meyveleri (örneğin böğürtlen, ahududu, Frenk üzümü), brokoli ve glisemik endeksi düşük diğer karbonhidratlar çok değerli. Bu konu hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenlere ‘The Perricone Prescription’ adlı kitabı öneririz.